Almanya'nın eski Başbakanı, Gerhard Schröder'den Babakuş yazarı Sibel savaş'a çok özel açıklamalar

KADINLARI KİM ANLAMIŞ Kİ BEN ANLIYAYIM….

Yazar: Sibel Savaş | Yazar'ın önceki yazıları

Bu yaz  Posta gazetesinde ki köşemde bu röportajın bir kısmı yayınlanmıştı. Ama Babakuşa özel tamamı sadece burada.

Buyrun….

Karşımda dünyanın en önemli ekonomilerinden ve bizim de geçmişte Avrupa da en iyi dostlarımızdan Almanya nın eski Başbakanı, Türkiye ve Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ın yakın dostu Sayın Gerhard Schröder oturuyor. O paranın değil, gücün hayranı bir adam. Birşeyler değiştirmek istiyor dünyada ve görevde olduğu 7 sene boyunca özellikle Almanya da yaşayan Türklere en çok hizmet etmiş Başbakanların başında geliyor. Başbakan Schröder in iktidar zamanı, Almanya ve Türkiye nin birbirine en yakın olduğu zamanlar. Çırağan da bir toplantı için bir araya geliyoruz ve önce kesinlikle röportaj vermek istemediğini söylüyor ama 10 senelik dostluğumuza ve hatta yüzsüzlüğü varan ısrarlarıma dayanamayarak başlıyoruz konuşmaya.  Tek şartı var; politika konuşmayacağız. Peki o zaman Kardashian ları konuşalım diyorum ama onuda tanımıyor.  Derken çok sevdiği beyaz şarabını içerken modadan, kadınlara, Türk erkeğinden karısına kadar herşeyi konuşuyoruz.

Sayın Schröder, ne kadar sıklıkla Bodrum dasınız??

Açıkçası istediğim kadar sık değil. Gümüşlükte küçük bi ev aldım ve her fırsatta gitmeye çalışıyorum. Çok güzel bir balıkçı köyü. Çok güzel balık,et ve Türk yemeklerinin olduğu güzel Restoranlar var.

Kendinizi Türkiye de güvende hissediyorsunuz yani?? Kendi ülke vatandaşlarınıza da tavsiye edermisiniz tekrar gelmeyi? 

Tabi ki tavsiye ederim. Türkiye çok güzel bir ülke. Ve tüm kalbimle söyleyebilirm ki : Burada kendimi çok güvende hissediyorum. Türkiye kesinlikle çok güzel ve emniyetli bir ülke. Politika olarak her konuda aynı fikirde olmak zorunda değiliz, o yüzden neden bu kadar güzel bir ülkeden uzak durulsun ki?? Türkiye nin dünyanın en güzel tatil beldelerinden olduğunu düşünüyorum ve herkese tavsiye ediyorum.

Birkaç kelime Türkçe öğrendiniz mi bu arada??

Tek kelime biliyorum. Şerefe ! 

Politikadan bahsetmeyelim dedik ama hadi ekonomik bir soru sorayım. Referandum sonrası Alman şirketlerin Türkiye ye yatırım yapacağını düşünüyormusunuz ?? 

Kanımca bir konunun, diğer konuyla alakası yok. Neden referandum işbirliğine engel olsun ki?? Almanya nın Türkiye ye, Türkiye nin de Almanya ya ihtiyacı var. Almanya da pek çok Türk işadamı var ve sağladıkları istihdam 300.000. Bu hiçte hafife alınır bir rakam değil. Bunu saklamakta bir mahsur yok, evet politik olarak her konuda hemfikir değiliz ama olmak zorunda da değiliz. Ama bu işbirliğine engel olmamalı. Şu anda burda bulunmama sebep olan bir Alman firması olan‘ Herrenknecht ‘. Ve yatırım amaçlı burada. Ankara da bir fabrika açıp, pek çok Türk e istihdam sağlayacak. Yani demem o ki, kesinlikle işbirliğini bitirmeyi düşünmediğimiz gibi, tam tersi yeni pek çok proje kapıda. Tüm yaşanan sorunlar bitecek ve tekrar huzurlu günler gelecektir . 

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilişkileriniz nasıl ?

-  Sayın Erdoğan ile ilişkilerimiz her zaman iyi olmuştur. Bana karşı her zaman çok ilgili ve kibar davranmıştır. En son Abdullah Gül Üniversitesi açılışında görüştük ve oradaki tek müslüman olmayan lider bendim. Ben her zaman burada olmaktan çok mutluyum. Hatta İstanbul kesinlikle yaşayabileceğim bir şehir.

Birşey merak ediyorum. Hani G – 20 toplantıları falan yapıyorsunuz ya. Toplu resim çekiminde yabancı dil bilmeyen Cumhurbaşkanımız ile yan yana gelince ne konuşuyorsunuz?? 

- Genelde foto çekiminde konuşmuyoruz. Ama diğer görüşmelerde çok iyi İngilizce bilen liderler bile tercümanla toplantıya giriyor. Bir yabancı dili ne kadar iyi konuşursan konuş, yanlış anlaşılmalara sebep vermemek için bir tercüman gerekli. Ayrıca başka iyi yanı da var. Tercüman size tercüme ederken, cevabı düşünecek zaman doğuyor. Hatta bazen tercümanlar benim konuştuğumu filtreden geçirip öyle tercüme ettiği de olmuştur. Bir keresinde benim Tercüman basının önünce sürekli alkış alıyor, meğerse benim konuştuklarımı filtreleyip, biraz değiştirip öyle veriyormuş.

Böyle tercüman dostlar başına o zaman. Son bir politik soru sorayı.  Biz Türkiye de artık Avrupa Biriğine girme ümidini kaybettik. Siz gerçekten bizim birgün AB ye gireceğimize inanıyormusunuz??

Karşılıklı olarak birbirimize ihtiyacımız var orası kesin ama şöyle de bir durum var. Avrupa Birliğini rahatsız eden birkaç konu var ve umuyorum bunlar Türkiye de çözüm bulacak. Ben müzakerelerin kesinlikle bitirilmemesi gerektiğini ve devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Ama Türkiye şunu bilmeli ki; eğer ölüm cezası geri gelirse, Avrupa Birliğinin söyleyebileceği tek şey: Hayır, böyle olmaz! 

İyide, Amerika da da ölüm cezası var ve kimseyle ilişkileri etkilemiyor !

Bunu söylemekten vazgeç çünkü bu Türkiye nin senelerdir bahanesi. Amerika nın Avrupa Birliğine girmek gibi bir arzusu yok. Ama Türkiye nin var. Eğer ölüm cezası geri gelirse zaten Türkiye nin AB ye girmesine çeşitli sebepler yüzünden itiraz edenlerin ekmeğine yağ sürülmüş olacak. 

Peki size kızdırmadan politik konulardan uzaklaşalım. 4. Eşinizden ayrılmak üzere olduğunuzu biliyorum. Türkiye de evlilik programları pek popüler. Size de bir Türk gelin bulsak??

Sibel !!!!! Bu özel konulara girmeyelim. Ama hayatta ne olacağı belli olmaz

Tamam tamam size kızdırmayayım. Sonuçta arkamızda 3 tane silahlı, devasa ve pek yakışıklı korumanız oturuyor. Niye bu kadar genç yaşta politikayı bıraktınız??  Bizde Deniz Baykal gibi 80 yaşında hala politika ile uğraşan politikacılar var.

Genç mi?? 73 yaşındayım.. Nesi genç? 

Hiç göstermiyorsunuz vallaha. Ben maksimum 60 diye düşünmüştüm( Tamam burda biraz abarttım ama azıcık yağdan kim ölmüş).

Sibel yağa gerek yok sonuçta röportaja başladık. 

Yok cidden saçlarınız da beyaz bile yok. Boyatıyormusunuz yoksa??

Boyatmadığım gibi, boyatmadığıma dair Federal Anayasa Mahkemesi kararım bile var.  Alman gazeteleri seçim zamanı boyadığımı iddia eddiler ve bende Anayasa Mahkemesinde aksini ispat ettim.

Sizin Anayasa Mahkemesi ne kadar ilginç konularla ilgileniyor maşallah. Neyse dönelim evliliğe. Daha önce 4 kez evlendiniz. Bizim Posta nın aşk doktoruna göre evlilikten değil ama aşktan anlıyor olabilirsiniz.

Evet anlarım. Ben 4 kez aşık oldum ve hepsiyle de evlendim.

Peki varmı ufukta bir evlilik? Hoş daha Eylüle ancak boşanıyorsunuz ama.

Bunlar özel konular ve konuşmak istemiyorum.( Sibel in notu: Bence kesin yakında yine evlenir,  evlenmese bile vardır bir kız arkadaşı. Kendi fikrim)

Kadınları anlamak için moda dergileri okuduğunuz doğru mu??

- Evet doğru. Ben her konuya ilgiliyim. O yüzden tabi Voque ve Harpers Bazaar okurum. Ama kadınları anlamak konusuna gelince, dünyada kadınları anlayan bir erkek var mı ???

Buraya kadar yayınlamama izin verdiği için bu kadarını yayınlıyorum ama şu kadarını söyliyeyim Bay Schröder inanılmaz renkli bir kişilik. Öğrenciyken geçinmek için sıvacılık yapmış, hep politikacı olmayı hayal etmiş ve hayalini gerçekleştirmiş, Voque dergisi okuyacak kadar modaya ilgili, İstanbul hayranı, Türk beyaz şarapseven, dost bir eski Başbakan. Bol bol bekleriz efenim. Sizin deyişle Çüüüüüs sayın Schröder.